Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, spor sahalarında yaşanan sorunu sadece Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile çözemeyeceklerini belirterek “Bu toplumsal bir sorun, toplumsal olarak hep birlikte hareket etmeliyiz” dedi.  Spor Müsabakaları Güvenlik Tedbirleri Toplantısı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın katılımı ile Trabzon Valiliği’nde yapıldı. Valilik B Toplantı Salonunda yapılan toplantıya 81 ilin Valisi video konferans sistemi ile katılırken, toplantıda ilk olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu söz aldı.

MANİPÜLASYON VE SPEKÜLASYON YAPILIYOR

3 maça dikkat çeken Soylu “Bir tanesi Başakşehir-Konya maçı diğeri Antalya’da gerçekleştirilen Eskişehir-Göztepe play-off maçı ve en sonda Samsun’da Beşiktaş-Konya kupa maçı bu 3 maçta da bizim şartlarımızın ve genel çizdiğimiz çizginin dışında olaylar söz konusu oldu. Allah’a şükürler olsun ki sonucunda bizi çok daha üzüntüye sevk edecek olaylar gerçekleşmedi. Biz bunu bir işaret ve sinyal olarak alıyoruz. Birçok manipülasyon ve spekülasyon yapılıyor işte provokasyonlar yapıldı. Hemen hemen aynı kişilerin bu tip olayları orada sergilediği ve işin benim açımdan bir spor seyircisi olarak maalesef üzüntü verici tarafı özellikle dönem dönem spora siyaset karıştırma konusunda bir takım ideolojik grupların yoğunlaşmasını görüyoruz. Bunun spor açısından son derece sakıncalı görüyoruz. Spor sahaları siyasetin yapılacağı yer değildir. Bugün bir çok mesele ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

“HEP BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ”

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yapılan toplantıyı çok önemsediğini belirterek “Gençlik ve Spor Bakanı olarak 2017-18 sezonun başlamasına 2 gün kala İçişleri Bakanımızın valilerimiz ile yaptığı bu toplantıya katılmak gerçekten çok önemli. Geçen hafta Pazar günü Samsun’da Süper Kupa Finali’nde Konyaspor ve Beşiktaş takımları arasındaki müsabaka sonucunda yaşadığımız olaylar ve daha öncesinde Eskişehir’deki Başakşehir-Konyaspor Türkiye Kupası finali yine Antalya’daki Eskişehir-Göztepe müsabakası hep bunlar oradaki yaşanan olaylar bize şunu ifade etti, bir sinyal olarak gösteriyor diyor ki ; yeni sezonda adımlarımızı çok daha temkinli atmamız gerekiyor. Spor ortak bir dil. Gençliğin ve toplumun gündemini belirleyen meşgul eden önemli bir aktivite. Spordan keyif almak gerekiyor. Oraya izlemeye giden seyircilerin müsabakalardan keyifle, temaşa zevkiyle ayrılması gerekiyor ama biz bunun tam tersine müsabaka sonunda yaşadığımız o ortamı hatırlayarak dönüyoruz. Biz orda futbolcunun attığı güzel golü veya güzel asisti, basketbolda yaptığı smaçı, voleyboldaki manşetini veya diğer branşlardaki güzel hareketleri, onun spor kalitesini izlemek istiyoruz oraya gelenler de bunu görmek istiyor. Fakat biz müsabakadan ayrıldıktan sonra müsabakanın neticesini duyuyoruz. 2-1 Konyaspor kazındı, kupayı aldı ama bunun dışında her taraftar gördüğümüz ve karşılaştığımız konu o müsabaka esnasında meydana gelenler olaylar. Tabi spor ortak bir dil. Burada 6222 sayılı sporda şiddetin önlenmesi ile alakalı kanunun uygulamalarında bazı sıkıntılarımız olabilir. Bunları görüşmek değerlendirmek üzere Bakanlığımız geçen yıl Mayıs ayında Sapanca’da bir değerlendirme toplantısı yapılmış ve bu toplantı sonucunda bazı öneriler ortaya çıkmış. Bu işin spordaki bu sorunun sadece Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile çözemeyiz bu toplumsal bir sorun, toplumsal olarak hep birlikte hareket etmeliyiz. Karşımızda tüm dünyada karşılaşılan bir sorun olan fanatik de diyebiliriz yabancıların holigan olarak da değerlendirebiliriz fakat bu meseleyi psikolojik olarak sosyolojik olarak iyi etüt etmeliyiz” diye konuştu.

“BİZ SPOR KÜLTÜRÜNÜN BU ÜLKEDE YAYILMASINI İSTİYORUZ”

Bakan Bak, spor kültürünün bu ülkede yayılmasını istediklerini ifade ederek “Gittiğimiz müsabakalardan sevk alınmasını istiyoruz, keyif alınmasını istiyoruz. Bakıyorsunuz spor yöneticileri açıklama yapıyor dikkat etmemiz lazım. Herkese görev düşüyor. Biz de bu yasanın uygulamasındaki eksikler neler değişiklikler gerekiyor mu ? Bizim en önemli önceliklerimizden bir tanesinin başında gelen sporda şiddetin önlenmesi. Biz müsabakadan 1 saat önce buna başlarsak olmaz. Müsabakaların fikstürü belli dolayısıyla buna çok dikkat etmemiz lazım. Sosyal medya var. İnsanlar çok rahat birbiri ile iletişim kurabiliyor, organize edebiliyor. Bakıyorsunuz bir anda kızıyor, nabız yüksek, twit atıyor. Aslında bir nefes alıp düşünmemiz lazım. ‘Ben bunu söylersem neler olabilir?’ dolayısıyla biz bu işin başında olan yöneticiler olarak hem spor kulüplerinin hem federasyon yöneticileri hem tüm paydaşlar olarak bütün adımlarımızda çok dikkatli olmalıyız. Tabi bu valilerimizle yapılan spor güvenliği toplantıları çok önemli. Bakıyorsunuz kulüp yetkilisi geliyor, vali yardımcısının başkanlığında oradan emniyetten gelen arkadaşımız var. Bunlar müsabakadan 3 saat önce yapılan şeyler, bu planlamaları önceden yapmamız gerekiyor. Şu da çok önemli. Sporu biz ortak dil olarak görmek istiyoruz. Kimsenin tribünleri politize etmesini oradaki heyecanı değiştirmesine müsaade etmeyeceğiz, etmemeliyiz. Bu toplumsal olarak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.

“BU SADECE GÜVENLİK TEDBİRLERİ İLE BAŞARILABİLECEK BİR ŞEY DEĞİL”

“İnanıyorum ki hep birlikte sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı değil İçişleri Bakanlığımız değil sadece güvenlik tedbirleri ile başarılabilecek bir şey değil” diyen Bak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tüm paydaşlarımız ile bunu başarmamız gerekiyor. O yüzden hepimize sorumluluk düşüyor. Her bir vatandaşımıza sorumluluk düşüyor. Bu konu bizim için ve ülkemiz için çok önemli bir konu. Gençleri spora yönlendirmemiz gerekiyor. Onları spora yönlendirerek daha da verimli daha da güçlü bir gelecek hedefliyoruz. Hep birlikte başaracağımıza inanıyoruz. Biz bu noktada gençlerimize bütün paydaşlarımıza güveniyoruz. Sayın kulüp başkanlarına, yöneticilere, tüm spor paydaşlarına, televizyon yorumcusundan bu işin spor camiasının içinde olan herkese görev düşüyor. Bunun hep birlikte başarabiliriz tüm dünyaya örnek bir süreci birlikte yönetebiliriz. Bunun dünyada da örnekleri var. Bu iş kolay çözülebilecek işler değil ama birlikte başarılabilecek bir konu. Hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Bugün yapacağımız toplantıdan çıkacak sonuçlar bizler için çok önemli. Eksik kalan taraflarımızı tamamlarız.”